28 Aralık 2010 Salı
Gerçeklik - Denge - Bütünlük...
Sevgi ile..
Sebnem
21 Ekim 2010 Perşembe
Kahkaha olmak
Gülmek, güldürmek, kahkahanın o müthiş enerjisiyle dolmak.
O an'da hiçbirşey düşünememek.
Zihinsizleşmek.
Sesin içinde sessizleşmek.
O halde oylece kalmak.
Enerjinin içinde durgunlaşmak ve durmak.
Kahkaha atmak nedensiz.
Kahkahalara tanık olmak, taklit etmek
Hatırlamak Çocuğu; içinde saklı kalan
Neşeli, sakin, farkında ve dingin
Herşeyin yokoluşuna şahit
Herşeyin yeniden varoluşu gibi...
12 Ekim 2010 Salı
Ruhun mevsimlerinden Sonbahar
Her ruhun bir mevsimi varmış, mevsimlerden sonbaharmış, tonlar farklı olsa da geçişler yumuşak ve ahenkliymiş.
Sağınızdaki solunuzdaki dokunduğunuz her şeye bir bakın… Tonunuza uygun yerde mi köklendiniz, yoksa kökünüzü mü kaybettiniz ? Rüzgar estiğinde yanınızdaki ağaçlarla aynı esneklikte misiniz ? Biriniz yaprak dökerken diğeri öylece durmakta mı yoksa ? Doğanın içindeki bu muhteşem dengeden ilham alın. Doğada her şey kendi halinde dengeye kavuşur. Uyumlu olanlar bir arada buluşur, tonlar, renkler birbirine ahenkle oluşur.
Her ruhun bir mevsimi varmış, mevsimlerden sonbaharmış. Yeni fidanlar ekilirmiş umutla, yeni tohumlar atılırmış bahara. Ruh tazelenirmiş, yazdan kalanları bırakırmış toprağa, arınırmış, hafiflermiş adeta. Olgunlaşırmış, büyürmüş, sakinleşip köklenirmiş usulca.
Sevgiyle,
18 Nisan 2010 Pazar
Yansımalar
Baktım bugün denize öylece. maviliğine, gökyüzünün rengini taklit edişine. Baktım dalgalara, onlarda bana baktı. Yansıdı dalgalar zihnime, zihnimdeki dalgalar kalbime. Kalakaldım öylece kalbimle zihnimdeki dengede...
Baktım bugün kalabalığa, yürüyen insanlara. Öylece baktım, onlarda bana baktı. Ben baktım onlar baktı. Kaşlarımı çattım, kaşlar çatıldı. Gülümsedim nazikçe, gözlerde bana gülümsedi.
Bugün aslında ben hep aynaya bakmıştım...
Sevgiyle,
Sebnem
13 Nisan 2010 Salı
Bhakti
"Sevgi başka dünyanın kelimesidir..."
Hafif demlenmiş, tarlalardan toplanmış, önünüze serilmiş bir adaçayını yudumlarken, her bir yudum ne kadar sevgiyle doludur aslında.
Sevgi ne verilir ne de alınır. Sadece o hal'de olunur. O alışveriş düşünülmez bile. Zaten kendi akışında akar gönülden gönüle. Aslında fakirlik ceplerde değil gönüllerdedir. Sevgi yoksunluğu sevgiden haberdar olmamak demektir.
Sevginin karşıtı nefret değil egodur. Bir gül'e bakıp ne kadar güzelsin deyip onu koklamak sevgidir. Onu koparıp almak ise egodur. Halbuki o halde de sevgi verilebilir. Yanımızda götürmek niye ? Sahip olmak niye ?
Merhamet sevginin arkadaşıdır. Egoyla kıskançlıkta arkadaştır. Ego bizi aşağı çekerken, sevgi yükseltir.
Aşk herşeyi iyileştirebilen güçlü bir ilaçtır. Aşk halinde saf bir şekilde kalmak, sahiplenmeden, almadan, vermeden, "benim oldun" demeden marifettir. Meditasyonlar, paranayamalar bu hali yakalamaya yardımcı olamazlar. Bu egodan uzak yücelmiş sevgi halidir. Burada kalabilmek yaradana yaradılmışdan ulaşmak, dokunmaktır...
Sevgiyle,
Sebnem
6 Mart 2010 Cumartesi
Sevgi
Sevgi herşeyden önce varolmak demek. Bütünlük içinde yüzmek kıyısından köşesinden tutmadan sarılmak, sarmalamak. Sevgi kaybolmak demek. Sessizliğin içinde, sensizlikte kaybolmak, yayılmak, yüzmek, serinlemek, dinlenmek, aşina olmak demek. Sadece varlığında kalmak, özgürce coşmak değil, sessizce yokolmak demek. Coşkuyla akmak değil, eylemsizce yayılmak demek. Sevgi kendi halinde, kalbinle, ruhunla, herşeyinle olmak ; yaradanın şahitliğinde bütün olmak tüm benliğinle.
Sevgi ile akan, açılan her yol bağımsız, eylemsiz, aşina ve her hali içeren anlar bütünü olur. Bu anları bütünle paylaşma, yayma ve yokolma hali, yaradana dokunma hali olur. O dokunuş halinde bir an bile kalış belki tüm anlarında bütünleyen, kapsayan bir kalış olur. İşte o anda aslında her anda olunur.
Sevgiyle,
Sebnem
27 Şubat 2010 Cumartesi
Dogum ve Ölüm
Sebnem Akbulut
Kırlangıç
Sebnem Akbulut
Mudra
Yoga seanslarında uyguladığımız Hasta mudralar (el mudraları) belirli el pozisyonlarından oluşmaktadır. Bu pozisyonlarda her parmağın ve her parmağın duruş şeklinin bir anlamı vardır. Belirli enerji kanallarını harekete geçiren bu el duruşları, bu enerji kanallarını temizleyerek rahatsızlıkları tedavi etmektedir.
Her parmak Tattva olarak adlandırılan evrensel 5 elementin simgesidir.
Baş parmak – Ateş elementi
İşaret parmağı – Hava elementi
Orta parmak – Eterik element
Yüzük parmağı – Toprak elementi
Serçe parmağı – Su elementi
Çeşitli Mudralar :
Çin Mudra :
Baş parmak ile işaret parmağını birleştirin. Diğer parmakları açık bir şekilde birleştirin. Avuç içleri yukarıya doğru baksın. Adama (diyafram nefesi) uygulayın. 9 kez tekrar edin.
Burada baş parmak kozmik olanı (tanrısal) , işaret parmağı ise insanın şuurunu temsil eder. Bu mudra ile pozitif eylem ve düşüncelerimizi tüm yaşantımıza yaymayı, kişisel düşüncelerimiz ile evrensel düşünceleri birleştirmeyi düşünürüz. Evrenle bir olma duygusunu hissetmeye çalışırız. İşte o an evren ile aramızdaki özel iletişim yolunda oluruz.
Çin Maya Mudra :
Baş parmak ucunu işaret parmağına değdirin ve diğer parmakları yumruk yapın. Avuç içleri yukarı baksın. Madyama ( göğüs nefesi) uygulayın. 9 kez tekrar edin.
Çin Maya Mudra “tezahür etmiş bilinç simgesi” anlamına gelmektedir. Göğüs kısmında bulunan enerjiyi hareketlendirmekte ve düzene sokmaktadır. Solunum sistemi daha verimli çalışmaktadır. Akciğerlerin orta kısmını canlandırmaktadır. Akciğer rahatsızlıkları giderilmekte ve önlenmektedir.
Adi Mudra :
Baş parmağınızı büküp avuç içinize yerleştirin , diğer parmakları birleştirerek yumruk yapın.. Avuç içleri yukarıya baksın. Adya (köprücük kemiği nefesi ) uygulayın. 9 kez tekrar edin.
Adi mudra temel simge anlamına gelmektedir. Shalabasana gibi duruşlarda da bu mudra kullanılır.Adi Mudra akciğerlerimizin üst kısmını canlandırmakta ve sağlıklı kılmaktadır.Akciğerlerdeki birikmiş toksinleri atmamıza yardımcı olmaktadır.
Brahma Mudra :
Baş parmakları büküp avuç içlerine yerleştirin, diğer parmakları yumruk yapın. Avuç içleri yere baksın. Şimdi her iki elini, parmaklarının dış kısımları yüzyüze gelecek şekilde kasık bölgesine yerleştirin. Diyafram nefesi, göğüs nefesi ve köprücük kemiği nefeslerini ardı ardına uygulayın. 9 kez tekrar edin.
Brahma mudra evrensel ruh simgesi anlamına gelmektedir. Bu çalışma ile göğüs kafesi bölümünde bulunan enerji hareketlenmekte, tüm el meridiyenleri birleşmektedir. Solunum sistemi daha verimli çalışmaktadır.
Araştırmalarım neticesinde , mudraların isimleri değişkenlik gösterebilmektedir. Yoga’da uygulanan mudralar ile reiki ya da çeşitli şifa çalışmalarında uygulanan mudralar arasında hem benzerlikler hem de farklılıklar olduğunu gözlemledim. Bazı akımlara göre mudralar sadece fiziksel (bedensel) faydaları ile öne çıkarken, bazı anlayışlarda tamamen spritüel olarak ele alınmıştır. Mudraları günlük yaşamımızda yoga seanslarında yaptığımız gibi nefes çalışmalarıyla birleştirerek ya da meditasyon esnasında da uygulayabiliriz. Her zaman bizim için en doğru bilgi özümüzden gelir. Bütün çalışmalarda iç sesiniz sizin en iyi rehberiniz olacaktır.
Sebnem Akbulut
Nefes Egzersizleri
Başlangıçta bu nefes tekniğini sırt üstü uzanarak uygulayabilirsiniz. Öğrendikçe ayakta uygulamaya başlayabilirsiniz. Öncelikle ellerinizi karnımıza yerleştirin. Gözleriniz kapalı bir şekilde sadece karnınıza odaklanın. Nefes alırken karnınız havayla şişirip, nefes verirken o havayı dışarıya serbest bırakın. Karnınızı bir balon gibi hayal ederek nefes alırken şişirip, nefes verirken sönmesini sağlayın. Ne kadar sürede nefes alıyorsak o kadar sürede nefes vererek nefesinizi dengeleyin Dengeli nefes çok önemlidir.
Karın nefesiyle, iç organlarımıza masaj yapıp, sindirim ve boşaltım sistemimizi uyararak düzenleriz. Hazımsızlığa ve kabızlığa çok iyi gelen bir çalışmadır. Karaciğer, mide, dalak ve bağırsaklar canlandırırız.
Karın nefesini, huzursuzluk, uykusuzluk, endişe, sinir, panik atak ve nefes darlığı şikâyetleri olan bireylerin çalışması özellikle tavsiye edilir.
Göğüs Nefesi
Başlangıçta bu nefes tekniğini sırt üstü uzanarak uygulayabilirsiniz. Öğrendikçe ayakta uygulamaya başlayabilirsiniz. Öncelikle ellerimizi göğüs kafesimize yerleştirin. Gözlerimiz kapalı bir şekilde sadece göğüs kafesinize odaklanın. Nefes alırken göğüs kafesinizin genişlediğini, verirken daraldığını hissedin. Nefes alış ve veriş hızınız aynı olsun. Nefesiniz dengeli ve yumuşak bir şekilde aksın.
Göğüs nefesi akciğerlerimizi canlandırır ve göğüs kafesimizin esnemesine yardımcı olur. Daha fazla oksijen alındığı için dolaşım sistemi düzenlenmektedir. Metabolizmayı hızlandırır ve toksinler yakılır.
Omuz Nefesi
Ayakta uygulayacağınız bu nefes tekniği ile akciğerlerinizin üst kısmını aktif hale getirirsiniz. Ayaklarınızı yanlara açın ve ellerinizi omuzlarınıza yerleştirin. Nefes alırken dirsekleri yukarıya doğru kaldırın, nefes verirken aşağıya doğru indirin. Elleriniz hep omuz başlarında olsun. Nefes alırken köprücük kemiklerinize odaklanıp akciğerlerinizin üst kısmının havayla dolduğunu fark edin. Nefes verirken köprücük kemikleri aşağıya doğru hareket ederken akciğerlerinizden havayı boşalttığınızı fark edin.
Omuz nefesiyle akciğerlerimizin üst kısmını aktif hale getiririz. Orada toplanmış olan toksinler atılırken zihnimiz sakinleşir.
Tam (Bütün ) Nefes
Ayakta uygulayacağımız bu nefes tekniği ile karın, göğüs ve omuz nefesini bir arada yaparız. Öncelikle ayaklarınızı yanlara doğru açın, ellerinizi serbest bırakın. Gözleriniz kapalıyken bedeninize odaklanın. Nefes alırken karın nefesiyle başlayın ; karnınızı havayla doldurun. Nefes almaya devam ederken göğüs nefesini uygulayın ; göğüs kafesinizi havayla doldurun. Akciğerlerinizin en üst kısmına doğru nefes alabilmek için omuz nefesini uygulayın. Bütün gövdenizin havayla dolduğunu fark edin. Nefes verirken karnınızı içinize doğru çekerek oradaki havayı boşaltın. Nefes vermeye devam ederken göğüs kafesinizdeki havayı boşaltın. Son olarak akciğerlerinizin en üst bölümündeki havayı boşaltın. Bu nefes çalışmasını 5- 15 tur yapabilirsiniz.
Tam nefes tekniğinde diyafram canlanmakta, sindirim ve boşaltım sistemi aktif hale gelmektedir. Sinir sistemi uyarılarak harekete geçmekte, korku, endişe, sinir gibi duygular yok olmaktadır. Astım, nefes darlığı gibi solunum rahatsızlıklarını tedavi edici niteliğindedir. Stres, uykusuzluk, halsizlik gibi şikayetleri olan bireylerin uygulaması tavsiye edilir. Tam nefes esnasında kana endorfin salgılanır. Endorfin acıların, korkuların, endişelerin üstesinden gelmemize yardımcı, depresyon gidericidir.
Sebnem Akbulut
Yogaya ılk adım
Peki neden yoga yapmalıyız ?
Yogadaki ;
nefes egzersizleri, konsantrasyon ve dengelemeyi sağlar;
duruş çalışmaları, zayıf bağışıklık sistemini güçlendirir, sırt ve karın bölgesindeki kasları sağlamlaştırır, ayrıca obezite riskini azaltır ve var olan esnekliğin sürekliliğini sağlar;
rahatlama teknikleri ise, zihni berraklaştırır ve hafızayı güçlendirir
Yogaya başlamak demek, her gün kendinize özel zaman ayırmak da demek… Üstelik bunun için illa saatlerinizi ayırmanız gerekmiyor. Her gün düzenli olarak yapacağınız kısa süreli bir çalışma da, bu öğreti için güzel bir adım olabilir.
Her sabah Yoga ile 3 Adımda Güne Başlayalım!
1.Nefes egzersizi: Yerde rahat bir şekilde bağdaş kurarak oturun. Bu duruştayken gözlerinizi kapatıp nefes alırken dörde kadar, nefes verirken dörde kadar sayın. Nefes alış hızınızla veriş hızınızın eşit olmasına dikkat edin. Nefes egzersizini yaparken sadece göğüs kafesinize odaklanmaya çalışın. Bu nefes egzersizini 9 kez tekrar edin. Egzersizin sonunda nefesinizin dengelendiğini, bedeninizin gevşediğini ve zihninizin sakinleştiğini hissedeceksiniz.
2.Kaplan Duruşu: Ellerinizi omuzlarınızın tam altına, birbirine paralel şekilde yerleştirin. Bacaklarınızın da birbirine paralel olmasına dikkat edin. Harekete nefes alarak başlayın. Nefes alırken; Şekil.1’deki gibi omurganızı geriye doğru bükerek, omurlarınızı birbirine yaklaştırın. Bunu yaparken yüzünüz, -boynunuzu zorlamamak kaydıyla- yukarı bakmalıdır.
Nefes verirken ise; karnınızı içinize çekerek, omurlarınızı birbirinden uzaklaştırın. Bunu yaparken, çenenizi göğsünüze yaklaştırın.
Bu iki hareketi arka arkaya 9 kez tekrarlayın. Nefes alışınız ile verişinizin, dolayısıyla hareketlerinizin, eşit sürelerde olmasına özen gösterin. Hareketin hiçbir anında duraksamamaya dikkat edin. Nefesinizin ve hareketleriniz akıcı olması çok önemli. Çünkü ancak bu şekilde; egzersiz, bedeninizin doğasıyla uyumlu olacak.
3.Derin Gevşeme: Rahat bir şekilde sırt üstü yere uzanın. Bedeninizin gergin olmamasına özen gösterin. Kollarınızı ve bacaklarınızı Şekil.3’teki gibi rahatça açın ve gözlerinizi kapatın. Sonra; ayaklarınızdan başınıza kadar, bedeninizin tüm bölgelerine tek tek odaklanıp, her nefes verişinizde bu bölgeleri gevşetin. Zihninizin başka konulara kaymamasına özen gösterin. Tamamen bedeniniz ve gevşettiğiniz bölgenize odaklanın. Bunun sonunda; nefesinizin hafiflediğini ve zihninizin karmaşık düşüncelerden arındığını hissedeceksiniz.
Yoga, Paylaşmaktır…
Yoganın en hayati işlevinden biri; insanın içinde var olan “iyi”yi ortaya çıkarmasıdır. Normal yaşamımızda; içimizdeki bu “iyi”yi sevgimizle çevremize aktarırız. Eğer nefes, duruş ve gevşeme evrelerinden oluşan bu çalışmayı da sevdiklerinizle birlikte yaparsanız; hem aldığınız keyif ve huzuru paylaşmış, hem de içinizdeki “iyi”yi aktarmış olursunuz. Bu yüzden yogayı arkadaşlarınızla, ailenizle paylaşın ki daha büyük sevgilere dönüşsün. Sevgiyle kalın…
Sebem Akbulut
Reiki
Reiki Nedir ? Nasıl Kullanılır ?
Reiki’nin kelime anlamı ; Rei “Evrensel” Ki “canlı hücrede varolan yaşam enerjisi” dir. Aslında reiki kısaca bilinçli şifa enerjisi olarak da tanımlanabilir. Peki nedir gerçekten bu enerji nereden gelir ? Aslında hepimizin bir enerjisi var. Yaşamış olduğumuz evrenin de bir enerjisi var. Reiki evrenin enerjisi, reikiyi de kullanan kişi (reiki master) evrenin enerjisini şifa enerjisi olarak kullanabilen yani kanal olabilen kişi. Şöyle bir örnek verebiliriz ; bir su birikintisi düşünelim büyükçe ve onu bir yerden başka bir yere ihtiyacı olan yere aktarmayı hedefleyelim. İşte bu aktarım çeşitli boru-kanallarla gerçekleşebilir. Aynı büyük bir enerjinin ihtiyacı olan yere ya da kişiye akmasını aktarılmasını sağlayan master olan kişi (kanal) gibi.
Şifa enerjisi ile ne yapılabilir nelere şifa olur ?
Şifa enerjisi çeşitli hastalıkların tedavi edilmesinde, çeşitli psikolojik problemlerde, kötü alışkanlıklardan arınmada, insan ilişkilerinde, parasal ilişkilerde, iş ilişkilerinde.. vs akla gelebilecek her yerde kullanılabiliyor. Türkiye’de henüz tam olarak hastanelerde kullanılmasa da yurtdışında hastanelerde reiki master ya da uzmanları çalışmakta ve tıbba yardımcı hatta ve hatta entegre olmaktadır.
Reiki şifası bir reiki master kanalıyla alınabilir. Ama bunu hayatınıza dahil edip kendiniz uygulamak istiyorsanız bir reiki master tarafından insiye (uyulmama) yapılması gerekir. Bu uyulmama da gerekli kanallarınız açılır. Şöyle de diyebiliriz ; antenleriniz açılır alıcı ayarlarınız yapılır J Böylelikle sizde bir alıcı ve verici olursunuz. Ne yaparsınız ? Evrenden aldığınız enerjiyi ihtiyacı olan yere konuya duruma ve kişiye aktarabilirsiniz. Diyelim ki ; başınız ağrıyor, başınızın ağrısını geçirebilirsiniz. Ya da diyelim ki sınavınız var ; sınava çalışırken konsantrasyonunuz için ve sınav anındaki dikkatiniz ve veriminiz için reiki enerjisini kullanabilirsiniz. Ya da trafik mi sıkıştı bir yere mi yetişmeniz gerekiyor,reiki size yardımcı olur. Aslında çeşitli hastalıkların şifasının yanı sıra günlük yaşamımızda da çok pratik bir şekilde kullanabileceğimiz bir enerji. Alışkanlığa dönüştüğünde yani hayatınıza dahil olduğunda hayatı size kolaylaştırarak sizin mutlu, sağlıklı, huzurlu, dengeli bir bütünlüğe kavuşmanızı sağlar.
Reiki Çeşitleri
Google’a “reiki” yazdığınızda birçok çeşidi ile karşılaşırsınız. Usui Reiki en temel reikidir. Reikilerin anası diyebiliriz çünkü ilk onunla tanışmışız. Reiki 1, 2 ve 3 şeklinde 3 ayrı eğitimden (insiyasyondan) oluşur. Uzun bir öğretidir sabırlı, azimli, inançlı olmak gerekir. Bunun dışında, Kundalini Reiki, daha pratik olarak karşımıza çıkar. Yine 1, 2 ve 3 şeklinde 3 ayrı eğitim ve uyumlamadan oluşur. Daha kısa aralıklar ile bu eğitimler verilir. Kundalini Reiki gündelik yaşamımızdaki pratik kullanımlar için oldukça idealdir. Usui reiki eğitimi yaklaşık 2 yıl belki daha da fazla sürüyorsa, kundalini reiki eğitimi 2-3 ay içerisinde tamamlanabilir. Bunların haricinde Golden Reiki, Gümüş mor alev reikisi, karuna reiki gibi alternatif reiki çeşitleri de vardır.
Reiki, şifa enerjisi hayatımızda yeni bir pencere açar. Günümüzdeki kişisel koşuşturmamızda bize, bizi biz yapan özelliklerimizi, yaşadığımız dünyayı, birlikte yaşadığımız canlıları, onlara duymamız gereken sevgi ve saygıyı hatırlatır. Beden, zihin ve ruhsal dünyamızı dengeler, daha sağlıklı, mutlu, huzurlu yaşamamız için bizlere yardımcı olur. Çevremiz ve insanlara bu bilgiyi paylaşıp aktardıkça, içimizdeki sevgi uyanır ve daha sağlıklı düşünen, üreten bir topluluk haline gelebiliriz. Ne yapıyorsak yapalım, ne aktarıyorsak aktaralım, sevgi ile yapıyorsak zaten şifa ile akar gider bütün yaşam… Sevgiyle
Sebnem Akbulut
Dokunus
Dişi-erkek , siyah beyaz yok artık orada. Bunların en üstünde en saf halde varolan özümüz olan kıymetlimiz , biziz.
İşte o an başlıyor tekrar herşey hatırlanmaya. Güzellik, gerçeklik, sevgi, huzur, en yüksek ve saf mutluluk hallerimiz. Onlar sanki birer birer uyanıyor uyudukları o çok derin uykularından. Karanlıkta mum yakmak gibi, derinlerdeki öfke, kin, kıskançlık gibi duygulardan özgürleşmek için yetiyor beyaz bir ışığın aydınlığı. Teker teker derin uykularından uyanan "özler" birer birer mum yakar gibi karanlıkta, bizi en derinlerimizde tüm saf haliyle, beklentisiz, koşulsuz aydınlatıyor.
Sevgi uyanıyor ve diyor ki ;
"Size bir sözüm var ; Ben hep varım, varolacağım, sizi koşulsuz ve sonsuz besleyeceğim, sizde bunu tüm varlıklara koşulsuzca yayınız."
Sonra mutluluk uyanıyor. Diyor ki ;
"Ben geldim!"
"Peki, sen kimsin ?" diye sorulduğunda diyor ki ;
"Ben sevginin çocuğuyum."
Ve huzur uyanıyor. Sessizlikte fısıldıyor adeta ;
"Ben en derin mutluluk, ruhun en saf olduğu an'ım"
Herşey o anda oluyor. İçimizdeki öz hatırlıyor, hatırlatıyor. Herşeyden bağımsız, kimsesiz, hiçbirşey ama herşey olan minicik bir çocuk gibi... Bütüne saygıyla, inançla, sevgiyle o an'da huzurda kalmak, bunu şu an hatırlamak ve yaşamak, hayatın hem sonu ve hem de başlangıcı olmak, öz'de, an'da ve aşk halinde kalmak, paylaşmak, çoğalmak...
Sevgiyle,
Sebnem Akbulut
Agac
En baştan sona
Tüm kökleriyle şahit
O görmüş herşeyi
Tüm güzellikleri,Tüm bilginleri, alimleri
Yüce varlığı beslenmiş, Köklenmiş, yayılmış
O görmüş herşeyi
En basiti bilmiş, En bütünü bulmuş
O görmüş herşeyi
Ona dokunan almış
En basiti
En bütünü
En safı ve aslında en kendi olanı...
Sevgiyle...
Sebnem - Auroville / Hindistan
Sevmek Kadardır Yasamak
İnsanlar korkuyorlar. Kim ve neden olduğunu bilmiyorlar. Bilinmezlik adımlara yansıdığında suya basar gibi yalın, ama çıplak ayakları kalın tabanlı botlar koruyor. Nerede o ıslaklığın hafifliği, nerede o serinliğin dinginliği ? Halbuki bastınmı kaygan, ıslak yollara çıplak yalın ayak tabanlarıyla, hissetmek serinliği ve dinginliği, adımlar hızlanır ayaklar daha köklenir ana toprağa. Su akışı yardım eder bir melek gibi, yumuşatır tüm duyuları, adımları. Haliyle insan yolunda giderken ne koşar hızlanır aniden, ne titrer yavaşlar, ne de sendeler düşer. Botsuz, tabansız, kalıpsız, korunaksız en saf ve cesaretli hali onun en güçlü halidir. Bütün güç onun güçsüz görünen halinin gerçekliğinde gizlidir. Sevgi yolundadır, anın canlılığı sevgisi ile beslenir. Bıraktığı izler belki geride kalmıştır, ama arkadan gelenler için en sevgi dolu gelecek olacaktır. Her anda her bir kişi kendi anını görse de, iz bırakmak diğer anların onurunu yüceltir. Bu izler ne kadar sevgi ile dolarsa, her "an" o kadar "sevgi" olur. Sevgi her anı her zamanı sarar. Gelecekten gelen izler bu anda bizi, bizim bıraktığımız izler sonraki geleceği sevgi ile sarar. Bu sevgi zinciri sonsuzluğa uzanır. O sonsuzlukta kenetlenir, aynı zincir üzerinde akan sevgi, döner dolaşır, diyarlar gezer, gelir ve yine bizi bulur...
Sevgiyle,
Sebnem 23-08-09
Dilektim Ben
bir kere kaydım.. bin kere ilham oldum.. beni her gören gözün yüreğine derya oldumaslında o an da bin kere kaydım. aynı an da bin kere olmayı bir ben bildim..kimim ki bensadece bin gönlün yıldızı bir anda atan,ondan ona ulaşan.. bu akışta zaten kaybolan..bir anda bu kadar yayılabilen bir ben oldum bin yürekte aniden sessizceumutların birleştiği o an dilektim ben gönüllerde diğer gönüllere uzanan..
25.09.09
Sebnem
Ego
O yüzden şimdi bu oyunun keyfine varalım...
Sevgiyle,
Sebnem Akbulut